İşe İade

İşveren vekili işe iade davası açabilir mi?

İşe iade başvurusu yapma hakkı işçiler için iki açıdan çok önemlidir. İlk olarak işe iade hakkı bir tür iş güvencesi olarak kabul edilir ve ikinci olarak da işe iade davasını kazanan; ancak işe iade edilmeyen işçi yüksek miktarlarda tazminat alabilir. İşveren vekili de bir tür işçidir; ancak konu işe iade olduğunda işler değişir: İşveren vekili işe iade davası açabilir mi?

İşveren vekili kimdir?

İş Kanununun 2 nci maddesine göre; işveren adına hareket etme yetkisi olan ve işin, işyerinin veya işletmenin yönetiminde görev almış olan kişilere işveren vekili denir. Bu konuda mevcut Yargıtay kararlarına göre işveren vekilinin şu özelliklerde olması gerekir:

  • Kullanılan genel müdür ya da genel müdür yardımcısı gibi unvanlar, bu unvanlara sahip olanları, sırf bu nedenle işe iade kapsamı dışında bırakamazlar.
  • Kişinin görev tanımına bakılmalı ve ona temsil yetkisi verilip verilmediği ile işletmenin bütününü yönetip yönetmediği araştırılmalıdır.
  • İşletmenin bütününü sevk etme yetkisi olanlar otomatikman iş güvencesi dışında kalır.
  • İşyerinin bütününü sev etme yetkisi olanlar ise ancak işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisine sahipse iş güvencesi dışında kalır.

İşe iade davası

İşe iade davasının ne olduğunun, bu davayı açmak için hangi koşulların varlığının gerektiğini daha önce ayrıntılı biçimde açıklamıştık: https://mustafabaysal.com/adim-adim-ise-iade-davasi/

O yazımızda ayrıntılı bir şekilde açıkladığımız işe iade davası açılması şartlarına kısaca değinmekte fayda olduğuna inanıyorum.

İşe iade davası açma şartları

İşe iade davası, adından da anlaşılabileceği üzere işten çıkarılan işçinin tekrar işe girebilmek için işverene açtığı bir dava olup ön şartları şunlardır:

Bunlara göz atmadan gidersen, pişman olabilirsin!
  • İşyerinde an az 30 işçinin çalışıyor olması
  • İşten çıkarılan işçinin işyerinde en az 6 ay kıdeminin olması
  • İşçinin belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışıyor olması

Yukarıdaki duruma uyan bir işçiyi işten çıkarmak isteyen işveren, geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Aksi takdirde dava açan işçinin işe iadesine karar verilebilir.

İşe iade davası öncesi başvuru şartı

Mevcut yargılama sistemimizde bildiğiniz üzere, zorunlu arabuluculuk mevcut ve bunun bir gereği olarak, işçilik alacaklarına dair bir dava açmadan önce arabulucuya başvurulması gerekiyor.

İşe iade başvurusu da bu kapsamda değerlendirilir ve işe iade davası açmadan önce arabulucuya işe iade başvurusu talebiyle başvurmak gerekir; aksi takdirde doğrudan dava açılması mümkün olmaz.

İşe iade için arabulucu başvurusu hakkında yazdığım bir yazıya şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz: İşe iade arabulucu başvurusu

Bütün işçiler işe iade davası açabilir mi?

Üstte belirtilen şartları taşıyan işçiler bu davayı elbette açabilirler. Ancak bunun bir istisnası vardır. İş Kanununun 18 inci maddesine göre; işletmenin bütününü sevk / idare eden işveren vekili ile yardımcıları ve işyerinin bütününü sevk / idare eden ve işçi işe alma, işten çıkarma yetkisi olan işveren vekilleri işe iade davası açamaz.

işveren vekili işe iade hakkı

İş güvencesi ile ilgili örnekler

Durumu örneklerle somutlaştıralım. Örneğin bir banka şube müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle yükümlüdür ancak işe alma ve işten çıkarma yetkisi yoktur. Bu halde iş güvencesi kapsamı dışına çıkarılamaz.

Ya da işçiyi işten çıkarma ya da onu işa alma yetkisi olan bir insan kaynakları müdürü, işyerinin ya işletmenin sevk ve idaresini gerçekleştirmediğinden iş güvencesi kapsamı dışına çıkarılamaz.

Ama örneği bir şirketin genel müdürü, aynı zamanda işçileri işe alma ve işten çıkarma yetkilerine de sahipse iş güvencesinden faydalanamaz ve işe iade davası açamaz.

İşveren vekilinin işe iadesi ile ilgili Yargıtay kararları

“… Davacı, 01.11.2009 tarihine kadar genel müdür olarak çalışmış, daha sonra davalının Avrupa Bölgesi İnsan Kaynakları Direktörü olarak grup şirket asbaşkanına bağlı olarak çalışmaya başlamıştır. Organizasyon şemasında davacı grup şirket asbaşkanına doğrudan bağlıdır. Avrupa ülkelerindeki birimler de davacıya bağlı olup, organizasyon şemasında Avrupa yönetici takımında yer almaktadır. Davacının, davalı işyerinde işveren vekili olarak çalıştığı görülmektedir. 4857 sayılı Kanun’un 18 ve 21. maddelerine göre iş güvencesinden yararlanamaz…”(22 Hukuk, 2012/21221 K.)

“… Somut uyuşmazlıkta, davacının işveren vekili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının görev yaptığı işyerinin davalı işverenin şubesi olduğu, davacının kadrosunun elektrik teknisyeni olduğu ancak fiili olarak işletme şefi olarak görevlendirildiği, davacının görev tanımının ve organizasyon şemasının dosya içinde bulunmadığı, ilçe düzeyinde bulunan şubenin şefliğini yürüten davacının işveren vekili olarak kabulünün hatalı olup, fesih bildiriminde herhangi bir sebep belirtilmediği ve feshin bu şekliyle İş Kanunu’nun 19/1. maddesine aykırı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü yerine hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir…”(9 Hukuk, 2016/10630 K.)

işveren vekilinin işe iade hakkı var mı?

“… İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri her şeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Ancak belirtelim ki, işyerinde genel müdür veya genel müdür yardımcısı unvanının kullanılması tek başına iş güvencesi kapsamı dışında bulunma sonucunu doğurmaz. Önemli olan, kendisine temsil yetkisi verilip verilmediği ve işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir; bu hususta görev tanımı ve konumuna bakmak gerekir.

İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu’nun 18’nci maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır. Aynı şekilde, işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan insan kaynakları müdürü ile personel müdürü, işyerinin tümünü yönetmediğinden iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilecektir. Ancak işletmeye bağlı bir işyerinde, bu işyerinin tümünü sevk ve idare eden, ayrıca işe alma ve işten çıkarma yetkisi olan işçi, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz. Dairemizin uygulaması da bu yöndedir…”(9 Hukuk, 2018/1280 K.)

işveren vekili işe iade başvurusu

SONUÇ

Düz mantıkla bakılıp da işveren vekilinin işe iade davası açma hakkı olmadığı söylenirse yanlış bir kanaat belirtilmiş olur. İşveren vekili olduğu düşünülen kişinin yetkileri ve görevleri incelenmeden böyle bir kanaate varılamaz. Ama sonuç olarak aşağıda belirtilen işveren vekilleri iş güvencesi kapsamında değildir ve işe iade davası açamazlar:

  • İşletmenin bütününü sevk ve idare etme yetkisine sahip olan işveren vekili (Bir bankanın Türkiye Genel Müdürü, bir inşaat firmasının CEO’su gibi)
  • İşyerinin bütününü sevk ve idare etme yetkisinin yanında bir de işçi işe alma ve işten çıkarma yetkisine sahip olan işveren vekili (Bir giyim mağazası şubesinin yöneticiliğini yaptığı halde kendisine bir de işçi alma / çıkarma yetkisi verilen müdür)

Bunlar dışında, aşağıdakiler ise işe iade davası açabilir:

  • İşyerini yöneten ama işçi alma ve işten çıkarma yetkisi olmayan işveren vekilleri (Banka şube müdürü, market şubesi müdürü, fast food restoranı müdürü gibi)
  • İşçi çıkarma ve işçi alma yetkisine sahip olan ama işyeri sevk ve idare etmeyen üst düzey çalışanlar (İnsan kaynakları müdürü, muhasebe müdür, personel müdürü gibi)

O halde önemli olan kişinin sahip olduğu unvandan ziyade, sahip olduğu yetkilerdir. Yukarıda açıklanan şartları taşıyarak gerçek anlamda bir işveren vekili olan kimse, işe iade başvurusunda bulunma hakkına da sahip olmayacaktır.

İşveren vekilinin işe iade hakkı ile ilgili sık sorulan sorular:

Banka şube müdürü işveren vekili midir?

Banka şube müdürü İş Kanunu’nun 2’nci maddesindeki tanım göz önüne alındığında, işveren vekilidir.
Ancak işe iade hakkı olmayan işveren vekili bakımından ise; banka şubesinde çalışanları işe alma ve onları işten çıkarma hakkına sahip olmadığından, işveren vekili olarak kabul edilmeyecektir. Nitekim bu durum Yargıtay kararlarında şöyle ifade edilir: “Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır.”

İşveren vekili işçi niteliğini ortadan kaldırır mı?

İşveren vekili olmak için haliyle öncelikle işçi olmak gerekir. İşveren adına hareket etme yetkisine sahip olan işveren vekili; konu işçi hakları olunca, İş Kanunu’nda yazılı şartlara aynen tabidir ve işveren vekilliği işçi niteliğini ortadan kaldırmaz.

İşveren vekili iş güvencesi kapsamında mı?

İş güvencesi kapsamında olmak, işe iade davası açma hakkına sahip olmak demektir. Böyle olunca, yukarıda izah edilen şartları haiz işveren vekilinin iş güvencesi kapsamında olmadığını söyleyebiliriz.

Mustafa Baysal

Sizin için doğru ve değerli bilgiyi paylaşmaya çalışıyorum. Bu yazı gerçekten işinize yaradıysa ve teşekkür etmek istiyorsanız, yapmanız gereken tek şey onu PAYLAŞMAK.

Bunlara göz atmadan gidersen, pişman olabilirsin!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu