Nüfusun neredeyse tamamının Müslüman olduğu bir ülkede, İslam’ın şartlarından birisi olan namazı işçi de kılmak isteyebilir. Hatta namaz vakit işçinin mesai saatine de denk gelebilir. Peki, ama İş Kanunu’na göre işçinin namaz kılma hakkı var mı? Ya da işverenin işçiye namaz izni vermesi zorunlu mu?
İşyerinde namaz kılmak
Namaz ibadeti Müslümana günde 5 vakit farz olması nedeniyle, hayatın tam ortasında bir ibadettir. Öyle ki; sabahtan başlayarak, özellikle yazın neredeyse uyku saatine kadar devam eden bir aralıkta farz namazları bulunur.
Süreli bir ibadet olan namazı geçerli bir neden olmaksızın zamanı içinde kılmamak İslam dini açısından büyük günahlardan kabul edilmiştir. Böyle olunca işçi, mesai saatlerine denk gelse de namazını kılmak isteyebilir.
Mola vaktinde namaz kılmak
Bu durumda akla gelen ilk çözüm, mola süreleri içindeyken namaz kılmaktır. Son derece mantıklı ve makul olan bu çözüme göre işçi, ara dinlenmesine çıktığında, hangi namazın vakti içindeyse, o vaktin namazını kılabilir.
Böylece işini aksatmadığı gibi namaz borcunu da eda etmiş olur. Burada işçinin molasını kullanamadığı düşünülse bile, namaz kılmak isteyen işçi için bu durumun sorun olmaması gerekir.
Ancak asıl sorun, namaz vakitlerinin bir mola süresine denk gelmemesi halinde ortaya çıkar. Şöyle ki; herhangi bir namazın giriş ve çıkış vakti, işçinin bir molasına denk gelmeyebilir. Bu durumda ne olacaktır?
İşçinin namaz kıldığı vakitler
Öncelikle şu hususu bilmeniz gerekir ki; işçinin namazda geçirdiği süreler çalışma süresinden sayılmaz. Bu konuyu daha önce kaleme almıştım: https://mustafabaysal.com/iscinin-namaz-kildigi-vakitler-calisma-suresinden-sayilir-mi/
Bu yazımdan da görüleceği üzere, işçinin namaz kıldığı süreler tıpkı mola süreleri gibi çalışma süresinden düşülür ve mesai hesabına dahil edilmez.

İşçiye namaz izni verilmesi
Diyelim ki işçinin mola süresini beklerse kaçıracağı bir namaz vakti var ve işçi bu nedenle mola süresinden önceki bir zamanda namaz kılmak için izin istiyor.
İşveren işçisine bu durumda izin vermek zorunda mıdır? Gönül isterdi ki size bu konuda net bir cevap vereyim; fakat ne İş Kanunu ne de başkaca bir mevzuat metni bu hususu açıkça kurala bağlamadığından, her somut durumun kendi içinde değerlendirilmesi gerekir.
İş Kanunu’nda ibadet hakkı
İş Kanunu’nda ibadet hakkı özel olarak düzenlenmemiştir. Hemen yukarıda izah ettiğim üzere, eğer işçi ile işveren arasında namaz kılma konusunda bir anlaşmazlık vuku bulursa, her somut durumun kendi içinde değerlendirilmesi icap eder.
Böyle bir durumda kimin haklı olduğunu anlamak için aşağıdaki soruları cevaplamak gerekir:
- İşin niteliği gereği işverenin izin vermesi mümkün mü değil mi?
- İşçinin namaz talebi iyi niyetli mi? Mola sürelerinde namazlar kılınmaya çalışılıyor mu?
- İşverenin ibadetler hususunda genel yaklaşımı nasıl? İşyerinde mescit ve abdesthane gibi imkânlar var mı?
- İşçilerin genelinde namaz ibadetinin yerine getirilmesi hususunda bir rahatsızlık var mı?
İşte yukarıdakilere benzer sorular sorularak, işçinin ve işverenin bu husustaki davranışı analiz edilmeli ve ona göre karar verilmelidir.
İşyerinde namaz kılamamak fesih sebebi mi?
Bu soruya cevap vermek çok zordur; çünkü fiili durumu doğru tetkik etmek ve anlamak gerekir. Namaz kılamamanın işçiye haklı fesih sebebi olabilmesi için, işverenin bu mümkün olduğu halde ve ibadet hürriyetini kısıtlamak amacıyla hareket etmiş olması gerekir.
Dolayısıyla namaz kılamadığı için haklı fesih yapmayı düşünen bir işçi, bu hususu muhakkak bir avukata danışarak hareket etmelidir.

TİS’te ve sözleşmede namaz hakkı
Buraya kadar izah ettiklerimden bağımsız olarak söylemeliyim ki; işçinin namaz kılma hakkı iş sözleşmesine ya da toplu iş sözleşmesine buna dair hükümler koyularak garanti altına alınabilir.
Örneğin bir işçi, işveren imzaladığı iş sözleşmesine namaz vakitleri için özel izin süreleri yazdırsa, artık işveren bu işçiye namaz izni vermek zorunda olur.
Benzer şekilde TİS’lere de namaz vakitlerinde özel izin getiren hükümler koyulabilir ve bu durumda işverenlerin namaz izni vermesi yine zorunlu hale gelir.
SONUÇ
İşçinin işyerinde namaz kılma hakkı var mı? İş Kanunu bakımından bu soruya verilecek en doğru cevap şu olacaktır:
İşçinin işyerinde namaz kılma hakkı elbette vardır; fakat işin niteliği gereği işçiye izin verilmesi mümkün değilse, izin verilmeyebilir.
Evet, buradaki “işin niteliği” kavramının soyut ve açıklanmaya muhtaç olduğunu biliyorum; fakat gerçek bu ve anlaşmazlık halinde bu kavramın somutlaştırılmasından başka çare yok.
İki örnekle durumu daha anlaşılır kılabiliriz. İlk örneğimizdeki işyeri bir perakende satış mağazası olsun ve içeride aynı anda yaklaşık 10 kişi çalışıyor olsun. Bunlardan birisinin ikindi namazı için 10 dakika müsaade istemesi gayet makul olduğu gibi işverenin de işçiye bu izni sağlaması vicdani bir sorumluluktur.
İkinci örneğimizde işçi bir makinenin başında ve üretim hattını her an takip etmesi gereken bir görevde olsun. İşçinin işinin başında olmadığı bir zaman diliminde, küçük bir hata sonucu büyük maddi zararlar meydana gelebilecek olsun. Bu durumda işçiye namaz izni verilmek zorunda olduğunu söylemek güçtür; fakat bu işçiyi başka bir işçiyle geçici olarak ikame etmek ve o sırada işçiye izin vermek de bir seçenektir.
Namaz konusunda işin özü; işçinin de işverenin de iyiniyetli ve fedakâr olmasıdır. İşçiye bu konuda düşen görev, namazlarını mümkün olduğunca mola sürelerinde kılmak; işverene düşen görev ise nüfusun neredeyse tamamının Müslüman olduğu bir ülkede mukim olduğunu hatırlamak ve namaz kılmak isteyenlere kolaylık sağlamaktır.
İşçinin Cuma namazı izninin olup olmadığını izah ettiğim bir başka yazıma da şuradan ulaşabilirsiniz: https://mustafabaysal.com/isciye-cuma-namazi-izni-var-mi/
Bir soru bir cevap:
İşyerinde namaz kılmak yasak mı?
Ne Anayasa ne de herhangi bir kanun bakımından böyle bir yasaktan söz edebiliriz. İşyerinde namaz kılmak yasak olmadığı gibi yasaklanamaz da. Ancak işçinin namaz kılması için ona yeterli zaman verilmesi mümkün olmadığında, objektif ve somut olarak gerekçelendirilmesi kaydıyla, işçiye namaz için özel izin verilmeyebilir.