Sendikalar Kanunu

Kamu işçilerinin sendika hakkı

KAMU KURUMLARINDA GÖREV YAPAN ASIL İŞVEREN İŞÇİLERİNİN VE ALT İŞVEREN İŞÇİLERİNİN SENDİKAL HAKLARI

Gerek sendika kurma hakkı gerekse sendikal faaliyet hakkı, dayanağını Anayasa’dan alan temel hak ve özgürlüklerdendir. Kamuda görev yapan işçiler de doğal olarak bu hakların kapsamındadır.

Kamuda görev yapan işçiler; sendikal haklar bakımından kamu dışında çalışan işçilerden farklı haklara sahip değildir. Kanun koyucu bu noktada işçiler arasında bir ayrıma gitmemiştir.

Ancak kamu kurumlarında görev yapan alt işveren işçileri açısından durum farklıdır. Fiilen kamu kurumu bünyesinde görev yapan bu işçiler, kamu işçilerinin üye oldukları sendikalara üye olamamaktadır. Ancak belirli koşullar gerçekleştiğinde; üye olmamalarına rağmen, işyerinde kurulu sendikalarca yapılan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanabilmektedirler.

İşçi, alt işveren, asıl işveren tanımları, genel olarak işçilerin sendikal hakları ve alt işveren işçilerinin işyerindeki toplu iş sözleşmesinden faydalanma koşulları bu makalenin konusunu oluşturacaktır.

Bunlara göz atmadan gidersen, pişman olabilirsin!

Anahtar kelimeler: Kamu işçilerinin sendika hakkı, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden faydalanması   

  1. GİRİŞ

Kamu görevlilerinin sendikal haklarını başka bir yazımızda açıklamıştık. O yazımızda memurlar, sözleşmeli personel ve geçici personel açısından konuyu incelerken işçiler açısından ise sendikal haklar konusuna girememiştik. Bunun iki nedeni vardı.

İlk olarak; bizim geniş anlamda “kamu görevlisi” kavramından anladığımız çalışanların içinde işçiler de olmasına rağmen, sendikalar mevzuatı açısından baktığımızda kamu görevlisi tanımının “işçi” kavramını içermemesiydi.

İkinci ise; kamu kurumlarında yaygın hale gelen alt işveren çalıştırma yöntemi neticesinde gündeme gelen alt işveren işçilerinin de sendikal açıdan ayrıca değerlendirilmesi gerektiğiydi.

Bu makalede işçi, asıl işçi ve alt işveren işçisi kavramları tanımlanacak, bunların sendikal hakları açıklanacak ve alt işveren işçilerinin işyerindeki toplu iş  sözleşmesinden faydalanabilme koşulları ortaya konacaktır.

kamu işçisinin sendika üyeliği

2- İŞÇİ, ASIL İŞVEREN VE ALT İŞVEREN KAVRAMLARI

İşçinin en genel tanımı 4857 sayılı İş Kanununda yapılmıştır. Buna göre; bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi denir.

Yukarıdaki tanımlama bütün işçiler için geçerli olmakla birlikte; teknik açından asıl işveren işçisi ve alt işveren işçisi diye iki ayrı kavram daha bulunmaktadır. Bu kavramlar işçinin ana tanımından farklı olmayıp istihdam edilme şekillerine göre belirlenmektedir. Bu iki kavramı anlamamız için asıl işveren ve alt işveren kavramlarından bahsetmemiz gerekecektir.

2.1- Asıl işveren – alt işveren ilişkisi

Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.

kadrolu işçi sendika üyeliği

2.2- Asıl işveren tanımı

İşyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işleri veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işleri diğer işverene veren, asıl işte kendisi de işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlardır.

2.3- Alt işveren tanımı

Bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlardır.

3- ASIL İŞVEREN – ALT İŞVEREN İŞÇİSİ AYRIMININ ÖNEMİ

Bu ayrımı yapmamızın temel nedeni, bunların sendikal haklardan hangi ölçüde yararlanabilecekleri ya da yararlanıp yararlanmayacaklarıyla ilgilidir. Şöyle ki; bir kamu kurumunda görev yapan kadrolu işçiler o kurumun işçiyken; alt işveren bünyesinde görev yapan işçiler ise alt işveren şirketin işçileridir. Bu ise temel bir soruyu beraberinde getirmektedir: Kamu kurumunda kadrolu işçi olarak ona bağlı çalışan işçiler ile şirket elemanı olarak çalışan alt işveren işçileri aynı sendikal haklara mı sahip olacaktır?

4- SENDİKAL HAKLARA İLİŞKİN ANAYASAL HÜKÜMLER

Konunun esasına girmeden önce çalışanların sendikal haklarına dair Anayasa’da yer alan temel hükümleri incelememizde fayda vardır.

Anayasa’nın 51inci maddesine göre çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.

Sendika kurma hakkı ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlak ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.

İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir.

Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.

Yine Anayasa’nın 53üncü maddesine göre ; işçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.

Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir.

kamuda işçilerin sendika hakkı

5- 6356 SAYILI SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU KAPSAMINDA SENDİKA HAKKININ DEĞERLENDİRİLMESİ

5.1- Sendikaların kuruluşu

Sendikalar ve konfederasyonlar önceden izin almaksızın kurulur. Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur. Kamu işveren sendikalarının, aynı işkolundaki kamu işverenleri tarafından kurulması ve faaliyette bulunması şartı aranmaz.

Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır.

5.2- Sendikalara üyelik

On beş yaşını dolduran ve bu Kanun hükümlerine göre işçi sayılanlar, işçi sendikalarına üye olabilir.

Sendikaya üye olmak serbesttir. Hiç kimse sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz. İşçi veya işverenler aynı işkolunda ve aynı zamanda birden çok sendikaya üye olamaz. Ancak aynı işkolunda ve aynı zamanda farklı işverenlere ait işyerlerinde çalışan işçiler birden çok sendikaya üye olabilir. İşçi ve işverenlerin bu hükme aykırı şekilde birden çok sendikaya üye olmaları halinde sonraki üyelikler geçersizdir.

Bir işyerinde yardımcı işlerde çalışan işçiler de, işyerinin girdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir.

5.3- Sendika üyeliğinin sona ermesi ya da askıya alınması

İşçi sendikada üye kalmaya veya üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.

Çekilme, sendikaya bildirim tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlilik kazanır. Çekilenin bir aylık süre içinde başka bir sendikaya üye olması halinde yeni üyelik bu sürenin bitimi tarihinde kazanılmış sayılır.

Sendika üyeliğinden çıkarılma kararı genel kurulca verilir. Çıkarılma kararına karşı üye, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde mahkemeye itiraz edebilir. Mahkeme iki ay içinde kesin olarak karar verir. Üyelik, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.

Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme alarak işten ayrılan işçilerin sendika üyeliği sona erer. Ancak çalışmaya devam edenler ile kuruluş ve şubelerinin yönetim, denetleme ve disiplin kurullarındaki görevleri sırasında yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme alanların üyeliği, görevleri süresince ve yeniden seçildikleri sürece devam eder.

İşkolunu değiştirenin sendika üyeliği kendiliğinden sona erer.

İşçi kuruluşu ve şubelerinin organlarında görev almak üyeliği sona erdirmez.

İşçi sendikası üyesinin bir yılı geçmemek üzere işsiz kalması üyeliğini etkilemez.

Herhangi bir askeri ödev nedeniyle silah altına alınan üyenin üyelik ilişkisi bu süre içinde askıda kalır.

kamuda taşeron işçi sendika üyeliği

            5.4- Sendika yöneticilerinin ve işyeri sendika temsilciliğinin güvencesi

            Anayasa ile teminat altına alınan sendika kurma ve sendikal faaliyet hakkının işçilerce en rahat şekilde yerine getirilebilmesi için, bu faaliyetlerde bulunanlara bir takım güvenceler öngörülmüştür.

İşçi kuruluşunda yönetici olduğu için çalıştığı işyerinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi askıda kalır. Yönetici dilerse işten ayrıldığı tarihte iş sözleşmesini bildirim süresine uymaksızın veya sözleşme süresinin bitimini beklemeksizin fesheder ve kıdem tazminatına hak kazanır. Yönetici, yöneticilik süresi içerisinde iş sözleşmesini feshederse kıdem tazminatı fesih tarihindeki emsal ücret üzerinden hesaplanır.

İş sözleşmesi askıya alınan yönetici; sendikanın tüzel kişiliğinin sona ermesi, seçime girmemek, yeniden seçilmemek veya kendi isteği ile çekilmek suretiyle görevinin sona ermesi halinde, sona erme tarihinden itibaren bir ay içinde ayrıldığı işyerinde işe başlatılmak üzere işverene başvurabilir. İşveren, talep tarihinden itibaren bir ay içinde bu kişileri o andaki şartlarla eski işlerine veya eski işlerine uygun bir diğer işe başlatmak zorundadır. Bu kişiler süresi içinde işe başlatılmadığı takdirde, iş sözleşmeleri işverence feshedilmiş sayılır.

Yukarıda sayılan nedenler dışında yöneticilik görevi sona eren sendika yöneticisine ise başvuruları halinde işveren tarafından kıdem tazminatı ödenir. Ödenecek tazminatın hesabında, işyerinde çalışılmış süreler göz önünde bulundurulur ve fesih anında emsalleri için geçerli olan ücret ve diğer hakları esas alınır. İşçinin iş kanunlarından doğan hakları saklıdır.

İşveren, işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemez. Fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde, temsilci veya üyesi bulunduğu sendika dava açabilir.

İşveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremez veya işinde esaslı tarzda değişiklik yapamaz. Aksi halde değişiklik geçersiz sayılır.

5.5- Sendika özgürlüğünün güvencesi

 İşçilerin işe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları şartına bağlı tutulamaz.

İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz. Ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklıdır.

İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz.

6- ALT İŞVEREN İŞÇİLERİNİN SENDİKAL HAKKI

Alt işveren işçisi resmiyette alt işverenin sigortalı işçisi olarak görünmekte ve yine bu şirketten aldığı talimatlarla asıl işverene ait işyerinde yani kamu kurumunda faaliyet yürütmektedir. Bunun doğal sonucu ise; aynı işyerinde bazen aynı bazen farklı formalar giyen ama her hâlukârda aynı işveren bünyesinden görev yaptığı halde birbirinden faklı ücretler alan iki işçi grubunun oluşmasıdır.

Alt işveren işçilerinin kanuni hakları bakımından asıl işverenin sorumluluğu her zaman mevcut olmakla birlikte bu sorumluluk iki gruba da aynı ücreti vermeyi gerektirmemektedir. Özellikle toplu iş sözleşmesinden kaynaklı olarak asıl işveren işçileri ile alt işveren işçileri arasında önemli ücret farklılıkları görülmektedir.

İşte bu farklılıkları kısmen de olsa ortadan kaldırmak isteyen kanun koyucu, alt işveren işçilerine de işyerindeki toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanma hakkı getirmiş ama bunu bazı şartla bağlamıştır.

Konumuz açısından baktığımızda bu durum alt işveren işçilerine; kamu kurumlarının kadrolu işçilerinin üye oldukları sendikalara üye olma hakkı vermese de, en azından onların sendikal kazanımlarından faydalanma hakkını vermektedir.

sürekli işçi sendika hakkı

6.1- Alt işveren işçilerinin toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanması için yetki tespiti

Bunun için alt işverenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurarak yetki belgesi istemesi gerekir. Alt işverenin; aynı ihale sözleşmesi kapsamında tek bir işyerinin bulunması halinde işyeri düzeyinde, birden fazla işyerinin bulunması halinde ise işletme düzeyinde yetki tespiti verilir. Aynı ihale sözleşmesi kapsamında birden fazla işkolunda işyerinin bulunması halinde, her bir işkolundaki işyeri/işyerleri ayrı ayrı değerlendirilir.

Yetki tespit başvurusuna; ihale sözleşmesini yürüten idareden temin edilecek sözleşme konusu işin 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında olduğunu, alt işverenin unvanını, işin niteliğini, sözleşme kapsamındaki işyeri/işyerlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu sicil numarası/numaralarını, sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihleri ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenecek diğer bilgileri ihtiva eden resmi yazı eklenir. İhale sözleşmesini yürüten kamu kurum ve kuruluşu, talep tarihinden itibaren en geç on gün içinde bu bilgileri işçi sendikasına vermek zorundadır.

6.2-  Yetki tespitinin ardından yetkilendirme

Alt işveren, 4735 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince merkezi yönetim kapsamındaki kamu kuruluşlarının üyesi bulunduğu kamu işveren sendikalarından birisini yetkilendirebilir. Bu yetkilendirmenin 6356 sayılı Kanunun 44 üncü maddesine göre verilen yetki belgesinin alt işverene tebliği tarihinden itibaren on gün içerisinde yapılması zorunludur. Bu süre içinde yetkilendirme yapılmadığı takdirde toplu iş sözleşmesi kamu işveren sendikasınca yürütülmez ve sonuçlandırılmaz. Kamu işveren sendikasının yetkilendirildiğine dair belgenin bir sureti aynı süre içerisinde alt işveren tarafından yetkili işçi sendikasına gönderilir.

6.3- Fiyat farkı ödenmesi

Alt işveren işçilerinin ücret ve sosyal haklarında, toplu iş sözleşmesine bağlı olarak meydana gelecek artış sebebiyle her bir işçiye alt işveren tarafından yapılacak ilave ödeme neticesinde işçiliğe bağlı giderlerde oluşacak artışlar, kamu kurum ve kuruluşlarınca fiyat farkı olarak alt işverene ödenir.

Fiyat farkı ile ilgili ödemeler, ilgili kamu kurum ve kuruluşunun bütçesinden yapılır.

Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin üyesi bulunduğu kamu işveren sendikası tarafından yürütülmeyen ve 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılmayan toplu iş sözleşmeleri için fiyat farkı ödenemez, 4857 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası esas alınarak asıl işveren sıfatından dolayı ücret farkına hükmedilemez ve asıl işveren sıfatıyla sorumluluk yüklenemez.

6- SONUÇ

Anayasa’nın açıkça ortaya koyduğu sendika kurma ve sendikal faaliyet hakkının işçiler bakımından uygulanması 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile olmaktadır.

Bahse konu olan kanun hükümleri doğal olarak kamu kurumlarında görev yapan işçiler açısından da geçerlidir. Bu kurumlarda işçi sıfatıyla görev yapan ve 4857 sayılı İş Kanununa tabi olarak çalışan bu işçilerin sendikal hakları gerek Anayasa tarafından ve gerekse kanunlarla güvence altın alınmıştır.

Kamu kurumlarında görev yapan alt işveren / taşeron işçileri açısından ise farklı bir durum söz konusudur. Alt işveren işçileri her ne kadar fiilen kamu kurumu bünyesinde görev yapsalar da resmiyette alt işveren şirketin personeli olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle de bunlar, kamu kurumu işçilerinin üye oldukları sendikalara üye olamamaktadırlar.

Kamu kurumu işçilerinin üye oldukları sendikalara üye olamayan bu işçilerin belirli şartlar oluştuğunda ise; kurumun işçilerinin tabi olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanabilecekleri ve aldıkları ücretler ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücretler arasındaki farkın kendilerine fiyat farkı şeklinde ödenebileceği unutulmamalıdır.

Genel olarak “kamu görevlilerinin” sendikal haklarını merak eden oyucular şu yazıma göz atabilir: https://mustafabaysal.com/kamu-gorevlisi-sendika-hakki/

KAYNAKÇA

T.C. Yasalar (18/10/1982). 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası. Ankara : Resmi Gazete (17863 sayılı)

T.C. Yasalar (07/11/2012). 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu. Ankara : Resmi Gazete (28460 sayılı)

NOT: Bu makale Mustafa BAYSAL tarafından yazılmış olup BEKAD İKY dergisinin 2016 Ocak sayısında yayımlanmıştır.

Mustafa Baysal

Sizin için doğru ve değerli bilgiyi paylaşmaya çalışıyorum. Bu yazı gerçekten işinize yaradıysa ve teşekkür etmek istiyorsanız, yapmanız gereken tek şey onu PAYLAŞMAK.

Bunlara göz atmadan gidersen, pişman olabilirsin!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu