Fesih

İşçinin sosyal medya kullanımı

Herhangi bir kimse gibi işçinin de sosyal medya kullanmak ve burada fikirlerini beyan etmek hakkı vardır. Ancak bir iş akdine bağlı olarak çalışmanın da getirdiği bir takım sorumluluklar olacaktır. O halde işçinin sosyal medya paylaşımları haklı fesih sebebi olabilir mi? Ya da işveren işçinin sosyal medya paylaşımlarını takip edebilir mi? Önce haklı fesih bakımından konuyu ele alalım.

Haklı fesih sebepleri

İşçinin ve işverenin haklı fesih sebeplerini daha önce yazmıştım:

https://mustafabaysal.com/9-maddede-iscinin-hakli-nedenle-fesih-sebepleri/

https://mustafabaysal.com/14-maddede-isverenin-hakli-nedenle-fesih-sebepleri/

Çok kısaca hatırlatmak gerekirse; haklı fesih sebebinin var olması ve bir tarafın bu sebebe dayanarak iş akdini feshetmesi halinde, ihbar sürelerini beklemeye gerek olmaksızın iş sözleşmesi sona erecektir.

Bunlara göz atmadan gidersen, pişman olabilirsin!

Bunun işçi bakımından sonucu ise; eğer işçi haklı nedenle fesih yapmışsa kıdem tazminatına hak kazanırken, işveren haklı fesih yapmışsa işçinin kıdem tazminatı hakkının ortadan kalkmasıdır.

Geçerli fesih

Geçerli nedenle fesih ya da diğer adıyla bildirimli fesih ise İş Kanunu’nun öngördüğü asıl ve beklenen fesih türü olup burada işçi ve işveren iş akdini sona erdirmek ister, bunun sonucunda ise ihbar sürelerine uyulması gerekir.

İşveren işçisini geçerli nedene dayanarak işten çıkaracaksa, bunun en önemli sonucu işçiye kıdem tazminatını ödemek zorunda olması ve ona ihbar süresini kullandırmasının gerekmesidir.

Geçerli nedenle fesih hakkında şu yazımdan daha detaylı bilgi edinebilirsiniz: https://mustafabaysal.com/bildirimli-fesih-nedir/

İşçinin sosyal medya paylaşımları

işçinin sosyal medya paylaşımı

Sosyal medya denince aklımıza Facebook’tan İnstagram’a veya forumlardan sözlüklere kadar birçok online platform gelmelidir.

Olumsuz bir sosyal medya paylaşımının işçiye etkisinin olması için, her şeyden önce bu paylaşımın işverene bir etkisinin olması gerekir. Yani işçinin bu paylaşımından işverenin olumsuz olarak etkilemiş olması beklenir.

İşçinin ifade özgürlüğü

Bir iş akdine bağlı olarak çalışan işçinin de düşüncesini ifade etme özgürlüğü vardır. Bu özgürlük günümüzde sık sık sosyal medya yoluyla da kullanılmaktadır.

Ancak düşünce özgürlüğünün sınırı, bir başkasına hakaret edildiği ya da terör örgütü propagandası yapıldığı yerde sona erecektir.

Bu temel kural sadece işçiler için değil herkes için geçerlidir ve hiç kimse için sınırsız ifade özgürlüğü söz konusu değildir.

Sosyal medya paylaşımının geçerli fesih nedeni olması

Yargıtay kararları incelendiğinde de aşağıda hallerin çoğu zaman geçerli fesih sebebi kabul edildiği görülecektir:

  • Taraflar arasındaki güven duygusunun sarsılmasına neden olan paylaşımlar
  • Ağır eleştiri niteliğinde olan ve işyerinde olumsuzluklara yol açan paylaşımlar
  • Cumhurbaşkanına yapılan hakaretler
işçi sosyal medya hakaret

Sosyal medya paylaşımının haklı fesih sebebi olması

Aşağıdaki hallerde ise Yargıtay daha sert yorum yaparak, işverenin haklı fesih yapma hakkı olduğuna hükmetmektedir:

  • Terörü ve terör örgütünü övücü ve ülkenin bölünmez bütünlüğüne aykırı olduğu hususu açıkça görülen paylaşımlar
  • Eleştiri sınırını aşan ve işverenin kurumsal itibarını zedeleyici nitelikte paylaşımlar

Fesih sebebi olmayan sosyal medya paylaşımları

Aşağıdaki durum ise Yargıtay tarafından ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilen durumlara örnektir:

  • İşyerinde olumsuzluklara neden olmayan kişisel görüşler

Yargıtay kararlarında işçinin sosyal medya paylaşımları

Aşağıda yer alan kararlar, konu hakkında daha çok fikir sahibi olmanızı sağlayacaktır.

 “… Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve özellikle davacının sosyal medyada 15 Temmuz darbe girişimini öven yazılı ve görsel paylaşımlarda bulunması üzerine iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshedildiğinin anlaşılmasına göre, sonucu itibariyle doğru olan bölge adliye mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, tarafların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın bu ek gerekçe ile onanmasına…”(22 Hukuk, 2017/15074 K.).

“… Somut uyuşmazlıkta, dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içeren resim ve sözlü paylaşımları nedeniyle feshedildiği sabit olup, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacının sosyal paylaşım sitelerindeki resimli ve sözlü paylaşımlarının eleştiri sınırlarını aştığı, hakaret boyutunda olduğu anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı sabittir. Buna göre, feshin geçerli nedene dayandığının kabulü ile davanın reddi gerekirken Mahkemece yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır…”(9 Hukuk, 2019/9177 K.)

“… Davacı vekili istinaf başvurusunda; davacının , dava dışı … ile toplamda bir kere görüştüğünü, sosyal medya üzerinde bir fotoğrafa yorum yapmasından dolayı iş akdine son verildiğini, 8 yıldır davalı işyerinde çalıştığını, davacının görüştüğü firma ile davalı firmasının rekabet edemeyeceği, davacının, davalı işyerine ait bilgileri paylaştığına dair bir delil bulunmadığı iş akdinin feshinin ağır olduğu, işe iade davasının reddinin yerinde olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Davalı vekili istinaf başvurusunda; yerel mahkemenin ret kararına itirazlarının olmadığı ancak gerekçede yanılgıya düşüldüğü, davacının rakip firma ortağı olan … ile sosyal medya görüşmesinde “beni de bekleyin çok yakında” dediği, …’nın cevaben “sensiz zaten düşünülemez” şeklinde yanıt verdiği, davacının … firmasında çalışacağı yönünde tavırları olduğu, aradaki güven ilişkisinin zedelendiği bu nedenle haklı fesih olması gerektiğini belirterek gerekçenin değiştirilmesini talep etmiştir.

Davacının, dava dışı arkadaşı ile yaptığı facebook görüşmesinin içerik itibariyle, arkadaşça yazıldığı, mesajda davacının “beni de bekleyin çok yakında” dediği, cevaben “sensiz zaten düşünülemez” karşılığının verildiği, bu şekilde cevap verilmesinin işçi – işveren arasındaki güven ilişkisini zedelediği şeklinde yorumlanamayacağı, dava dışı … ile davacı işçi arasında imzalanmış bir iş sözleşmesinin varlığına dair herhangi bir delilde bulunmadığı anlaşıldığından, feshin haksız olup, davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken reddi hatalıdır…”(9 Hukuk, 2018/21522 K.)

sosyal medya paylaşımı fesih

“… Somut olayda, davacı, davalı Belediye’nin Basın ve Halkla İlişkiler biriminde sürekli işçi olarak yaklaşık 12 yıl kadar çalışmıştır. Davacının iş sözleşmesi, davalı idarenin Teftiş Kurulu Müdürlüğünün araştırma ve soruşturma raporu uyarınca 4857 sayılı Yasanın 25/2 bendi uyarınca feshedildiği davacıya bildirilmiştir.

Feshe konu araştırma ve soruşturma raporu incelendiğinde ise “..davacının alınan ifadesinde kendisinin yazdığı sayfalarda devlet büyüklerine karşı işlenmiş, herhangi bir hakaret suçu taşımadığını, bu şekilde algılandıysa bundan sonraki paylaşımlarında daha seçici olacağını 28 Ekim 2013 tarihli “yarın hastanalacak devlet büyüklerimize şimdiden acil şifalar diliyoruz” şeklindeki söyleminin belki merasime iştirak etmeyip hasta olabilecekleri şeklinde telafuz edilmesini, başkaca art niyet olmadığını ima etmek istediğini” beyan ettiği, işlenen fiilin 4857 sayılı Yasanın 25/2 fıkrasınca ” ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri ” kapsamında olduğu belirtilerek iş sözleşmesinin tazminatsız olarak feshi gerektiği belirtilmiştir.

Görüldüğü üzere iş sözleşmesi, davacıya isnat edilen eylemin iş sözleşmesi ve eklerine yönelik aykırı bir eyleminden ziyade kendisine ait sosyal medya hesabından paylaştığı kimi fotograf ve yorumlar nedeniyle feshedildiği anlaşılmıştır.

Öncelikle davacının sosyal medya hesabında yer alan bu yorum ve fotoğrafları, kendisine davalı işveren tarafından tahsis edilmiş bilgisayar ya da başkaca araç-gereçlerle mesai saatleri içerisinde yaptığına dair davalı işveren savunması olmadığı gibi feshe konu araştırma ve soruşturma raporunda da bu yönde bir tespit bulunmamaktadır. Kaldı ki yorum ve fotoğraflar incelendiğinde genellikle akşam saatlerinde paylaşımda bulunulduğu da görüldüğünden, davalı işyerinin Belediye olması ve davacının yaptığı iş itibariyle o saatlerde mesaide olup işveren emrine amade şekilde bulunduğu da ileri sürülmemiştir.

Hal böyle olunca mesai saatleri içinde yapılmayan ve bizzat davalı işveren tarafından verilen araç-gerekçeler kullanılmadan kendisine ait şahsi sosyal medya hesabında yer alan bazı argümanlar nedeniyle iş akdinin feshi 4857 sayılı Yasanın 25 inci maddesi kapsamında işverene bir haklı nedenle fesih imkanı vermediği gibi somut olayda aynı Yasanın 18 vd maddelerinde düzenlenen geçerli nedenle fesih hakkı da vermemektedir. Dolayısıyla ortada iş sözleşmesi ve eki düzenlemelere aykırı bir eylem bulunmamaktadır.

Sonuç olarak davacının mesai saatleri içinde ve işverenin araç-gereçlerini kullanarak yapmadığı söz konusu paylaşımların anayasal güvence altında bulunan fikir özgürlüğü kapsamında kaldığı düşünülmeden hatalı değerlendirmeyle feshin geçerli kabul edilmesi bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 7 Hukuk, 2014/6519).

SONUÇ

İşçinin sosyal medya paylaşımları onun özel alanı olmakla beraber, bu özel alan ona sınırsız bir hareket imkânı vermez. Bunun nedeni işçinin sosyal medya kullanmasının yasak olması değil, kişinin “işçi” olmak sıfatıyla taşıdığı sorumluluktur.

İşçinin yaptığı hareketin işveren etkisinin olması bazen kaçınılmaz olur. Hele ki sosyal medyada yapılan herkese açık paylaşımlar işveren işçinin işçi ile çalışmayı artık çok zor hale getirebilir.

Yazıda izah edildiği üzere, işçinin yaptığı yanlış bir paylaşım bazen geçerli fesih nedeni olabilecekken bazen de daha ağır biçimde haklı fesih nedeni olabilecektir.

İşçinin yapması gereken, sosyal medya paylaşımlarında dikkatli olması ve olumsuz bazı paylaşımların iş akdinin feshine neden olabileceğini hatırlamasıdır.

İşçinin sosyal medya paylaşımları hakkında sık sorulan sorular:

İşçinin sosyal medyada işvereni eleştirmesi haklı fesih sebebi midir?

Elbette her somut olay kendi içinde değerlendirilerek sonuca varılmalıdır; ancak genel kural olarak söyleyebiliriz ki; eleştiri sınırlarını aşan sözler ya da işverenin itibarını sarsan ifadeler haklı fesih sebebi olabilir.

Mesai saatinde sosyal medya kullanımı olur mu?

Günümüz hayatında işçilerin sosyal medya kullanımını kısıtlamak zor olsa da işçinin işini aksatacak, yapılan işin kalitesini düşürecek şekilde sosyal medya kullanmak mümkün olmayacaktır.

Mustafa Baysal

Sizin için doğru ve değerli bilgiyi paylaşmaya çalışıyorum. Bu yazı gerçekten işinize yaradıysa ve teşekkür etmek istiyorsanız, yapmanız gereken tek şey onu PAYLAŞMAK.

Bunlara göz atmadan gidersen, pişman olabilirsin!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu