Deniz İş Kanunu

Deniz İş Kanunu’nun kapsamı

854 sayılı Deniz İş Kanunu 1967 senesinden bu yana hayatımızda olsa da pek çoğumuz bu kanunun varlığından haberdar bile değil. Fakat Deniz İş Kanunu’nun kapsamı zannedildiği kadar dar değil ve ülkemizde binlerce çalışan bu mevzuata tabi olarak çalışıyor. O halde birlikte bakalım: Deniz İş Kanunu kimleri kapsar?

Türkiye’de çalışma hayatı mevzuatı

Ülkemizde, çalışanlar bakımından genel geçerli mevzuat 4857 sayılı İş Kanunu olup gerek Basın İş ve gerekse Deniz İş Kanunu kapsamında çalışanların sayısı, işçilere göre çok daha azdır.

İş Kanunu’na tabi çalışanlar işçi, Basın İş Kanunu’na tabi çalışanlar gazeteci olarak adlandırılırken; Deniz İş Kanunu kapsamında olanlar ise gemiadamı olarak isimlendirilir.

Hangi gemiler Deniz İş Kanunu kapsamında?

Deniz İş Kanunu’nun 1’inci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca, bir geminin Deniz İş Kanunu’nun kapsamına girebilmesi için denizlerde, göllerde ve akarsularda çalıştırılması, bu geminin Türk Bayrağı taşıması, geminin yüz ve daha yukarı grostonilatoluk olması gerekir. Maddenin 2’nci fıkrasına göre de:

a) Aynı işverene ait gemilerin grostonilatoları toplamı yüz veya daha fazla olduğu” takdirde, bu gemilerle, bu gemilerde çalışan ve çalıştıranlar Deniz İş Kanunu hükümlerine tabi olacaklardır.

b) İşverenin çalıştırdığı gemi adamı sayısı beş veya daha fazla bulunduğu takdirde” başka bir şart aranmaksızın, başka bir anlatımla geminin grostonilatosuna bakılmaksızın, bu gemi Deniz İş Kanunu kapsamına giren bir işyeri olacaktır.

Hangi gemiler kapsam dışında?

Gemi yabancı ülke bayrağı taşıyor veya gemi Türk bayraklı olsa dahi yüz grostonalitonluk değilse ya da diğer belirtilen istisnai şartları taşımıyor ise bu gemide çalışanlar hakkında Deniz İş Kanunu uygulanamaz.

Taşıma işinde çalışan bu gemideki işçiler de 4857 sayılı İş Kanunu kapsamı dışında kaldığından, haklarında Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır. Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması ile ilgili uyuşmazlıkta ise görevli mahkemeler genel mahkemelerdir.

İş Kanunu’nda deniz taşıma işleri

4857 sayılı İş Kanunu’nun 4’üncü maddesinde ise deniz ve hava taşıma işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra ayrık durumlara yer verilmiştir.

Buna göre;

  • Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işlerinde
  • Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden sayılmayan, denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işlerde

Çalışanların 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında oldukları belirtilmiştir.

deniz iş kanunu kapsamı

Deniz taşıma işi

Deniz taşıma işinin Deniz İş Kanunu kapsamına alındığı sabittir. Bir gemiadamının da Deniz İş Kanunu kapsamına girmesi için deniz taşıma işinde çalışması gerekir.

Deniz taşıma işi denilince de yolcu, hayvan veya eşyanın deniz veya iç sular üzerinden, bir noktadan diğer bir noktaya taşınması faaliyetidir.

Sonuç olarak yukarıda açıklanan ilkelere göre deniz işlerinde, 4857 sayılı İş Kanunu, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun uygulandığı uyuşmazlıklarda iş mahkemesi, diğer durumlarda ise genel mahkemeler görevlidir.

Kimler Deniz İş Kanunu kapsamında?

Yukarıdaki hükümlere göz önüne alındığında; bir kimsenin Deniz İş Kanunu kapsamında olup olmadığı şu şekilde özetlenebilir:

  • Kişinin gemiadamı sıfatını haiz olması, tek başına onu kanun kapsamına sokmaz.
  • Ayrıca bu gemiadamının çalıştığı geminin yukarıda belirtilen şartları taşıyor olması gerekir.
  • Bu gemiadamının ayrıca şartları taşıyan gemide deniz taşıma işinde fiilen çalışıyor olması gerekir.
854 sayılı deniz iş kanunu kapsamı

Deniz İş Kanunu kapsamına dair Yargıtay kararları

854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun kapsamına ilişkin aşağıdaki Yargıtay kararları daha net fikir verecektir. İlk kararda özet olarak; kişinin gemiadamı olmasının, onu Deniz İş Kanunu kapsamına almak için tek başına yeterli olmadığı belirtilmiştir:

 “… Ancak salt gemiadamı olmak Deniz İş Kanunu kapsamında olmayı gerektirmez. Gemiadamı olma koşulu yanında 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 1. maddesi kapsamında işleten veya gemi sahibi olan işverene ait bir gemi işyerinde ve deniz taşıma işinde çalışması gerekir. Somut uyuşmazlıkta gemiadamı olan davacının davalı kuruma ait Deniz İş Kanunu’nun 1. maddesi kapsamında sayılan bir gemide çalışıp çalışmadığı ve gemide çalışmış ise yaptığı işin deniz taşıma işi olup olmadığı açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır…” (9 Hukuk, 2015/3709 E.).

Aşağıda yer alan iki kararda ise; deniz taşıma işi yapmayan gemide çalışanların Deniz İş Kanunu’na tabi olmayacağı vurgulanmıştır:

 “… Belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında somut uyuşmazlığa bakıldığında; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrası anlamında deniz taşıma işi yapmadığı, turistik maksatla kullanılan yat olduğu ve yabancı bayrak taşıdığı anlaşıldığından mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı 854 Sayılı Deniz İş Yasası kapsamında değerlendirilemez. Buna göre davacının iş sözleşmesi ilişkisi ile 4857 sayılı iş yasası kapsamında kaldığı kabul edilerek…” (9 Hukuk, 2009/11460 E.).

 “… Deniz taşıma işinin Deniz İş Kanunu kapsamına alındığı sabittir. Bir gemiadamının da Deniz İş Kanunu kapsamına girmesi için deniz taşıma işinde çalışması gerekir.

Deniz taşıma işi denilince de yolcu, hayvan veya eşyanın deniz veya iç sular üzerinden, bir noktadan diğer bir noktaya taşınması faaliyetidir.

Dosya içeriğine göre davacı davalılardan Belediye Başkanlığı’nın faaliyet alanı için kurduğu iştiraki … ihale ile Deniz Yüzeylerinin Temizlenmesi işini verdiği diğer davalı şirket işçisi olarak şirketin teknesinde çalışmıştır. Deniz yüzeyinin temizlenmesi işi deniz taşıma işi değildir.

Somut uyuşmazlıkta davacı deniz taşıma işinde çalışmadığından tazminat ve alacakların Deniz İş Kanunu hükümlerine göre değil, 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir…” (9 Hukuk, 2015/4025 E.).

SONUÇ

Ülkemiz mevzuat metinlerinde sık görülen sorunlardan birisi de mevzuat kapsamlarının yeterince açık olmamasıdır. Birçok metinde kapsamlar ve ardından gelen istisnalar kafa karıştırırken, başkaca mevzuat ile yapılan ek düzenlemeler işleri daha da karmaşık hale getirir.

İlk bakışta karmaşık görünen Deniz İş Kanunu kapsamı konusunu yazının ilgili bölümünde en net şekilde açıklayabildiğimi düşünüyorum. Yazıda yer alan Yargıtay kararları da konuyu daha iyi anlamanız konusunda çok yararlı olacaktır.

Mustafa Baysal

Sizin için doğru ve değerli bilgiyi paylaşmaya çalışıyorum. Bu yazı gerçekten işinize yaradıysa ve teşekkür etmek istiyorsanız, yapmanız gereken tek şey onu PAYLAŞMAK.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu