Ücret

Ücret ekleri nelerdir?

Ücret eki nedir? Ücret ekleri nelerdir?

Ücret eki, adından da anlaşılacağı üzere işçiye ödenen maaş dışında ayrıca yapılan diğer ödemeleri ifade etmektedir. Ücret eki ne demektir ve hangi ödemeler ücret eki olarak kabul edilmektedir?

Ücret eki ödemeler

Dar anlamda ücret, işçiye hey ödenen düzenli maaşını ifade etmektedir. Geniş anlamda ücret ise, bu maaş ile birlikte işçiye ödenen diğer tüm ödemeleri kapsar. İşte ücret ekleri, asıl ücretin tamamlayıcısı durumundadır. Eğer bunlar hakkında mevzuatta özel bir hüküm yoksa, bu ücret ekleri de asıl ücretin tabi olduğu esaslara tabidir.

Ücret ekleri neler?

Bunlara göz atmadan gidersen, pişman olabilirsin!

Ücret eklerini sınırlandırmak doğru olmasa da genel olarak aşağıdaki şekilde isimlendirildikleri görülmektedir:

  • İkramiye: Özel bir nedene bağlı olarak işçiye yapılan ödemedir.
  • Prim: Başarı gösteren işçiyi ödüllendirmek üzere işçiye yapılan bir ödemedir. İkramiyeye benzese de; ikramiyeden farkı, daha çok işçinin niteliğini ve verimini artırmaya yönelik olmasıdır.
  • Komisyon: İşçinin işverene sağladığı bir katkı üzerinden, belirli bir pay oranında yapılan ödemedir. Genelde yüzde olarak belirlenir.
  • Kâr payı: Belirli bir dönem sonunda elden edilen kârın bir kısmının işçiyle paylaşılmasıdır.

SONUÇ

ücret ekleri neler

Normal şartlar altında işçi için aylık bir ücret belirlenir. Uygulamada maaş olarak adlandırılan bu miktar, her ay sabit olarak işçiye ödenir. Bunun dışında işçinin fazla mesaisi ya da genel tatil çalışması da olabilir. Bunlar da işçiye ödenen diğer ücretlerdir.

Ancak genel olarak ücret eklerini ikramiyeler, primler, komisyon ödemeleri ve kâr payları olarak dört ana gruba ayırmamız mümkündür. Burada sayılmasa bile, işçiye dar ücreti dışında ödenen diğer tüm ödemeler de üret eki olarak kabul edilmelidir.

Mustafa Baysal

Sizin için doğru ve değerli bilgiyi paylaşmaya çalışıyorum. Bu yazı gerçekten işinize yaradıysa ve teşekkür etmek istiyorsanız, yapmanız gereken tek şey onu PAYLAŞMAK.

Bunlara göz atmadan gidersen, pişman olabilirsin!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bir Yorum

  1. Mustafa bey merhaba.

    Kurumsal bir şirkette 1600 tl + 3 ayda bir prim şeklinde maaşlı çalışan işçiyim. Kısım müdürümüzle olan anlaşmazlık sonucunda genel müdürümüze mutsuz olduğumu ancak bu şirkette en fazla 1 sene daha çalışacağımı bilirdim.

    Bu görüşmeden sonra kendisinin bana karşı tavrı değşti. İşimiz tecrübeye dayalı olduğu için bir an önce istifa mı verdirip yerime başka birisini aldırmak gayesiyle şahsıma çeşitli baskılar uyguladığını düşünüyorum.

    Kendisi henüz 2 hafta önce gelmesine rağmen, üstelik başka bir mesai arkadaşımın yüzünden işe geç kalmam nedeniyle odasına çağırıp sözlü baskı uyguladı. Şirkette kimse tarafından sevilmediğimi, istenmediğim yerde nasıl kalabildiğimi ve benim nasıl delikanlı olduğumu sorguladı.

    Ben özür diledim ama buna rağmen ettiği lafların ardı arkası kesilmedi. Sonrasında bir kaç olay daha yaşadım, bir müşteriyle yaşadığım sorun tamamen yalan ve iftiraya dayalı şikayete dönüşerek, müdürümüz tarafından savunmam istendi. Buna müteakiben de her 3 ayda bir periyodik olarak verilen ve herkese eşit miktarda yatırılan primimden 1200 tl kesinti yapıldığını öğrendim.

    Genel müdürümüze kesintinin nedenini sorduğumda, yediğim tutanakla alakalı olduğunu , Zaten bu primin işverenin insiyatifinde olduğunu ve çalışma arzusu ile performansa dayalı bir şekilde primimden kesinti yapıldığını söyledi. Ben Bir kaç haftadır, müdürümüzün istifa etmem için yıldırma politikası izlediğini düşünüyorum.

    Şimdi benim öğrenmek istediğim, bu kesintinin iş kanununda İşveren açısından yasal dayanağı var mıdır? Bu sıkıntıyla ilgili olarak nasıl bir yol izlemem gerekir? 1200 tl’lik kesinti için iş mahkemesine gitsem kazanabilir miyim? son olarak, kazancımdan kesinti yapıldığı bir şirkette mesaiye kalmak istemiyorum diye dilekçe oluştursam, bunun sonuçları ne olur?

    Cevap için şimdiden teşekkürler, İşlerinizde kolaylıklar dilerim, iyi günler.

    1. Merhaba. Priminizle fazla mesaiyi birbirine karıştırırsanız, elma ile armudu karıştırmış olursunuz. Bunlar bağımsız konulardır. Dava açabilir ve eksik ödenen ücretinizi talep edebilirsiniz. Bu durumda, işverenin bu kesintinin dayanağını ortaya koyması gerekecektir.

      1. Peki işveren kendi insiyatifinde olduğunu söylediği primi tüm işçilere eşit miktarda verip, şahsıma 1200 tl düşük yatırdığı için kesintinin nedenini dilekçeyle sorsam ve yine aynı cevabı alsam (savunmamın alınması) benim açımdan haklı fesih nedeni olarak değerlendirilebilir mi?

        1. Evet, süregelen bu ödemenin kesilme gerekçesi işveren tarafından geçerli bir nedenle ortaya koyulamazsa, haklı fesih yapabilirsiniz.

          1. Zeynel bey çok teşekkür ederim. Son bir soru daha sormak istiyorum.

            Primimin eksik yatırılmasından sonra şirket yönetmi tarafından yazılı olarak kesinti sebebi bildirilmedi. Ben dilekçe yazıp nedenini sordum ama dilekçem kabul edilmemiş. Böyle kabul edemeyiz Noterle yollasın demişler. Posta ile iadeli taahhütlü gönderdim ancak henüz o da ellerine ulaşmamış.

            Benim öğrenmek istediğim, fesih için 6 günlük süre burada da geçerli midir? çünkü bana tam 20 gündür resmi bir bildirim yapmadılar. sadece maaş bordromda kesintiyi görebiliyorum.

            Maaş yatırılma tarihimiz her ayın 5. günüydü. Ben 6 gün içinde dilekçeyi veremedim çünkü resmi cevabı bekledim. dilekçeme verilen cevaba göre iş akdimi fesih etme hakkım halâ var mıdır?

            Bu 6 iş günlük süre maaş bordromdaki kesintiyi öğrediğim andan itibaren başlıyorsa, kanun önünde kesintiyi kabul etmiş mi sayılırım? Tekrardan teşekkür ederim. Kolay gelsin.

          2. Zafer bey, bu çok ayrıntılı bir konu. Ancak tüm sürece hakim olarak cevap verebilirim. Dilerseniz sitemizdeki canlı destek hattından bize ulaşabilirsiniz.

  2. Mustafa Bey Merhaba ,

    Satış + prim usulü ile çalışıyorum .Yatan primler sözleşmem de yazmıyor ama maaş bordromda ( satış primleri kısmında ) ve banka hesap hareketlerimde maaşımın içinde yatıyor . 3 aylık dönemlerde ve yılda bir ayrıca büyük ödeme şeklinde .

    Bu ödemelerin ne zaman yapılacağı sözleşmelerde yok ama bordrolarda tarih aralıkları mevcut. İş verenin bu ödemeleri geç ödeme hakkı var mıdır ? 3 ayda bir olan düzenli yatıyor , yıllık olan işveren insiyatifinde tarihi yok.

    İşten çıkma durumunda yılı doldurmasam bile içerdeki prim hakkı mı talep edebilir miyim ?

    Ayrıca işten çıkma durumununda çalışma saati ve prim için ayrıca dava açma hakkım var mıdır ? işveren sözcüleri fazladan işe gelirsen satarsan prim alırsın gibi lafları var. Sonuçta çalışsamda satamayabilirim ikisi aynı şey değil ama bu şekilde gösterilmeye çalışıyor .

    Dediğim gibi sözleşmem de yazmadığı halde iş şartı haline gelen bu prim hakkında nasıl devam edilebilir ?

    1. Merhaba. Sözleşmede olmasa bile, düzenli aralıklarla ödenen primler, kazanılmış hak kabul edilir ve genel olarak ne zaman ödeniyorsa, o zaman ödenmesi gerekir. Yıllık priminiz ne zamana yatırılıyorsa, o zamandan önce ayrılmanız durumunda, prime hak kazanmayabilirsiniz ama bu durum için de işyeri uygulamasının nasıl olduğuna bakmak gerekir. İşten ayrıldıktan sonra prim, fazla mesai ve ücretleriniz için dava açabilirsiniz ama 5 yıllık zamanaşımını unutmayın.

Başa dön tuşu