İşçi alacakları söz konusu olduğunda bunun mahkemede çeşitli yöntemlerle ispatı mümkün olur. Bu yollardan birisi de haliyle tanık ya da şahit dinletilmesidir. Ancak özel bir durum olarak, tanığın işçi ile aynı işyerinde çalışmaması ya da önceden çalışmış olması söz konusu olabilir. İş mahkemesinde tanıkların durumu nedir? İşçi ile aynı işyerinde çalışan, çalışmayan ya da önceden çalışmış tanık beyanına itibar edilir mi?
İş mahkemesinde tanık dinlenilmesi
Birçok işyerinde kayıtlar düzenli olmadığı ya da düzenli olsa bile işçi ile paylaşılmadığı için, iş mahkemesinde alacak davası açan işçiler genelde tanık dinletmeyi tercih eder.
Bu tanık beyanları çok önemli olmakla beraber, her zaman işe yaramaz. Bu bazen tanık beyanının yeterli görülmemesinden ve bazen de güvenilir bulunmamasından kaynaklanır.
Örneğin işçinin maaş bordrosunda fazla mesai tahakkukunun bulunması ve fakat işçinin ihtirazi kayıt koymadan bordroyu imzalaması durumunda, artık işçinin bu bordroda yazandan daha çok fazla mesai yaptığını yazılı delillerle ispat etmesi gerekir: https://mustafabaysal.com/ihtirazi-kayit-nedir/
Bir işçi gerçekten de her ay ortalama 60 saat fazla mesai yapsa ve maaş bordosunda da aylık 10 saat fazla mesai ücreti ödemesi olsa, üstelik bu işçi maaş bordrosunu ihtirazi kayıt koymadan imzalasa ne olur?
Mahkeme fazla mesai ücreti talebi konusunda işçinin tanıklarına itibar etmez ve işçiden yazılı/görsel delil ister. İşçi artık puantaj, yazılı emir, görsel kayıt vb. bir delili mahkemeye sunmak zorundadır.
İşçinin tanıkları
Yukarıdaki özel durum haricinde, işçi iddialarını tanıklarla destekleyebilir ve tanık beyanları mahkemece dikkate alınır. Bu durumda; işçinin tanığı, işçi ile ilişkisi bakımından üçe ayrılabilir:
- İşçi ile aynı işyerinde çalışmış tanık
- İşçi ile aynı işyerinde çalışmayan tanık
- İşçi ile aynı işyerinde çalışmış ve başka bir alacak davası açmış tanık
- İşçi ile aynı işyerinde halen çalışan tanık
Gelin, bu özel durumlara Yargıtay kararları ışığında bakalım.
İşçi ile aynı işyerinde çalışmış tanık beyanları
İşçi ile aynı işyerinde çalışmış tanık beyanı, dava konusu alacakların hangi döneme ilişkin olduğuna göre itibar görecek ya da görmeyecektir.
Şöyle ki; davacı işçinin talep ettiği alacaklarının ilgili olduğu dönemde tanık işçi o işyerinde çalışmış ise, bu işçinin beyanı elbette dikkate alınacaktır. Ancak davacının talep ettiği dönem ile tanığın çalıştığı dönem kesişmiyorsa, bu tanığın beyanları dikkate alınmaz.
“… Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde haftanın 7 günü işyerinde çalıştığını iddia etmiş, mahkemece, hafta tatili ücretine dair iddia da bulunan davacı tarafından dinlenen tanık beyanlarından ve hayatın olağan akışındaki çalışma koşullarından haftada birgün izin yaptığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davacının hafta tatili alacağı reddedilmiş ise de, davacı ile aynı işyerinde çalışmış davacı tanıkları davacının haftanın 7 günü çalıştığını doğrulamışlardır…” (9 Hukuk, 2020/4921 K).
“… ancak tanık beyanları, çalışmayı gördükleri süre bakımından esas alınmalıdır. Tanıkların ortak çalıştıkları süre aşılarak fazla mesai hesaplanamaz…” (9 Hukuk, 2019/711 K.).

İşçi ile aynı işyerinde çalışmayan tanık beyanları
Burada Yargıtay’ın kriteri son derece açıktır. Yargıtay’a göre; davacının çalışma koşullarını bilmesi mümkün olmayan tanıkların beyanına itibar edilmez.
Haliyle; işçi ile aynı işyerinde çalışmamış bir tanığın, işçinin çalışma süreleri ve koşullarıyla ilgili bilgi sahibi olması, normal şartlar altında mümkün değildir.
Bu konu Yargıtay kararlarında şöyle ifade edilmiştir:
“… İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez…” (9 Hukuk, 2022/47 K.).
“…fazla çalışmaya ve hafta tatili çalışmasına ilişkin ispat külfeti altında olan davacının talep ettiği döneme ilişkin fazla mesai ve hafta tatili çalışma ücretini, tanık deliline dayanarak ispat etmek istemesi halinde ancak bu dönemde aynı işyerinde çalışan tanık anlatımları ile ispat külfetini gerçekleştirebileceğinin kabulü gerekir…” (9 Hukuk, 2017/4114 K.).
“… Davacı fazla mesai ücreti talep etmiş fazla mesai iddiasını ispat bakımından iki tanık dinletmiş olup her iki tanık da davacı ile aynı işyerinde birlikte çalışan kişiler olmayıp davacının çalışma düzenini bilebilecek durumda olmadıklarından davacının iddia ettiği fazla mesai çalışmasını ispat edememesi nedeniyle reddine…” (9 Hukuk, 2019/22082 K.).
İşçi ile aynı işyerinde çalışan ve işverene dava açmış tanık beyanı
Bir başka özel durum ise işçinin tanığının da işverene karşı bir davasının olmasıdır. Hem işçinin hem de bu tür tanığının adeta menfaat birliğinin olduğu davalarda, Yargıtay tanık beyanlarına “özel bir dikkatle” değer verilmesini istemektedir.
Evet, tanığın da işverene karşı benzer taleple davası olabilir. Yine de Yargıtay; bu tanık ifadesinin tamamen yok sayılmamasını ve abartılı olup olmadığının özel olarak değerlendirilmesini ve buna göre karar verilmesini talep etmektedir:
“… işverene karşı dava açan tanıkların anlatımıyla davaya konu isteklerin ispatı noktasında tanık beyanlarının abartılı olup olmadığı değerlendirilmeli ve yine diğer yan delillerle desteklenip desteklenmediği üzerinde durulmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı tanıklarının anlatımları işyerinin özelliğine ve işçinin unvanına göre abartılı olmayıp aynı zamanda iş sözleşmesi ek protokolünde fazla mesai ücretinin ücrete dâhil olduğu açıklanmış olmakla bu durum işverence işyerinde fazla mesai yapıldığının kabulü olarak değerlendirilmeli ve menfaat birliği olsa da fazla mesai ve yemek ücret farkı yönünden uygulamayı açıklayan tanık beyanlarına itibar edilmelidir…” (9 Hukuk, 2019/9538 K.).
“… Her ne kadar bu dosya ve emsal dosyada dinlenen davacı tanıklarının benzer davasının olduğu görülmüş ise de; tanıklarca her bir davacı işçi için kıdemleri ile tutarlı farklı ücret miktarlarının ve çalışma koşullarının beyan edildiği, beyanlarının dosya içerikleri ile tutarlı ve samimi olduğu ve bu konudaki işverenin yalan tanıklık (iftira) hakkındaki suç duyurularında dahi şüphelilerin beyanının diğer tanık beyanları ile uyumlu olması karşısında haklarında kovuşturulmasına yer olmadığına dair kararların verildiği görülmüştür. Açıklanan nedenlerle davacı tanık beyanlarına değer verilmelidir…” (9 Hukuk, 2017/3317 K.).

İşyerinde halen çalışan tanık beyanı
Yukarıdaki kurallar, işyerinde halen çalışmakta olan tanık için de geçerli olacaktır. Bu tanığın, davacı işçi ile kesişen dönemlerine ait beyanları dikkate alınırken, davacı ile kesişmeyen döneme ait beyanlarına itibar edilmeyecektir.
SONUÇ
İşçinin iş mahkemesindeki tanıklarını 4 alt başlığa ayırarak inceledim. Tanığın özel durumuna göre, beyanlarının etkisinin farklılaşacağını da izah ettim. Bu konuda soracağınız sorular varsa, aşağıda yorum yaparak bana iletebilirsiniz.
İş mahkemesinde tanık beyanları ile ilgili sık sorulan sorular:
İş mahkemesinde tanığa ne sorulur?
Dava konusu ne ise, tanığa bununla ilgili sorular sorulur. Örneğin davanın konusu fazla mesai alacağı ise; davacının çalışma ve dinlenme süreleri, ücreti, unvanı ve kıdemi gibi bilgiler sorulacaktır.
Davacı tanık olabilir mi?
Burada kastedilen, dava açan işçinin kendi davasında tanık olarak dinlenmesi ise, bu mümkün değildir. Ancak başka davada aynı işverene karşı davacı olanlar, başka bir işçinin davasında elbette tanık olabilir.
tazminat ve mobing davalarında aynı iş yerinden tanıklık yapmak isteyen fakat yaparsa işi tehlikeye giren biri gizli şahitlik yapabilir mi ?