6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre işveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. Apartman ya da site yalnızca 1 çalışanı olduğu anda işveren sıfatını haiz olacak ve risk değerlendirmesi yapmakla da yükümlü olacaktır. Peki, ama apartmanda ya da sitede risk değerlendirmesi nasıl yapılır?
Risk değerlendirmesi ya da risk analizi nedir?
Kanun’a göre işveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. Risk değerlendirmesi az tehlikeli sınıftaki işyerlerinde 6 yılda bir yenilenir. Peki, nedir bu risk değerlendirmesi?
İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği’nde risk değerlendirmesi ‘İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmalar’ olarak tanımlanmıştır.
Tehlike ve risk kavramları
Tehlike, işyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek, çalışanı veya işyerini etkileyebilecek zarar veya hasar verme potansiyelidir.
Risk ise, tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ihtimalidir.
Örneğin, bir işyerinde, buharı, solunum yollarının tahriş edecek bir kimyasalın bulundurulması tehlikedir. Bu kimyasal kabının dolum esnasında yere dökülerek buharının ortama yayılması ve solunabilir hale gelmesi risktir.
Bir diğer deyişle; tehlike, bir zarar ve hasarın mümkün olmasıdır ve pasif bir hali ifade eder. Risk ise, o hâlin aktifleşerek ortaya çıkma olasılığını ifade eder.
Örneğin, 2 farklı işyerinde aynı kimyasalın bulunduğunu varsayalım. Her iki işyeri için tehlike aynıdır: Buharının solunması neticesinde solunum yollarının tahriş olması.
İşyerlerinden birinde bu kimyasal, erişimin ancak belirli şartlarda sağlandığı bir noktada depolanırken ikinci işyerinde çalışanların sıklıkla geçtiği yerlerde ağzı açık bir şekilde bulunduruluyorsa ikinci işyerindeki risk daha fazladır.
Risk, pasif durumun aktif hale geçme olasılığıdır. Dolayısıyla, bir hasar ve zararın meydana gelme olasılığını azaltmak ve/veya meydana geldiği anda vereceği hasarı yok edecek/azaltacak önlemler almak o işyerindeki riskleri yok edecek veya azaltacaktır.
Sektöre, işe, işyerinin durumuna, işin yürütülüş şekline ve birçok değişkene göre analitik ve sezgisel birçok risk değerlendirmesi yöntemi mevcuttur ve bu iş, kullanılan yöntem açısından profesyonellik, eğitim ve tecrübe gerektirdiği gibi; risk değerlendirmesine konu olacak tehlikelerin tespiti de ayrıca profesyonellik, mesleki yeterlilik ve tecrübe gerektirir.

Risk değerlendirmesini kim yapar?
Dolayısıyla Risk Değerlendirmesi, birden fazla profesyonellik alanını kapsar ve bir ekip işidir. Yönetmeliğe göre bu ekip, işveren veya işveren vekili, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, çalışan temsilcisi, destek elemanı ve bilgi sahibi çalışandan oluşur.
Görüldüğü üzere, Risk Değerlendirmesi için iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi gibi profesyoneller olmazsa olmaz konumdadır.
Bir diğer deyişle; risk değerlendirmesi yapabilmek için işverenliğin pratikte profesyonellerle çalışması zorunludur.

Sitelerde ve apartmanlarda risk değerlendirmesi nasıl yapılır?
6331 sayılı Kanun, 31.12.2023 tarihine kadar hizmet alımı konusunda zorunluluğu ortadan kaldırmış olsa da, en az bir işçi çalıştıran işveren apartmanın ya da sitenin işyerinde risk değerlendirmesi hazırlaması veya hazırlatması yükümlülüğü devam etmektedir.
Bu durumda, apartman ve site yönetimlerinin önünde 3 farklı seçenek bulunmaktadır:
- Kanun’un 6. maddesi ertelenmiş olsa da iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinden (OSGB vasıtasıyla veya doğrudan) sözleşmeyle sürekli hizmet almak
- Sadece risk değerlendirmesinin hazırlanması için profesyonellerden hizmet almak
- Gerekli belgelere sahip olmak şartıyla bu profesyonellerin yükümlülüklerini bizzat yerine getirmek.
Üçüncü yolu uygulayabilmek için yöneticinin iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi belgesine sahip olması gerekmektedir. (Birine sahipse diğer hususta yine hizmet alması gerekir).
Eğer yönetici bu belgelere sahip değilse, Kanun’un, 50’den az çalışanı olan az tehlikeli sınıftaki işyerlerinin işveren vekilleri için sunduğu Bakanlıkça ilan edilen eğitimlerini tamamlamaları gerekir.
Bu durumda bile işe giriş periyodik muayene ve tetkikleri yönetici tarafından yapılamaz. Bir işyeri hekimine veya Kamu sağlık hizmet sunucularına veya aile hekimlerine başvurmak gerekir. Sadece risk değerlendirmesinin hazırlanması esnasında hizmet almanın ise bazı sakıncaları vardır.
Her ne kadar, az tehlikeli sınıftaki işyerlerinde 6 yılda bir yenilenmesi istense de, risk değerlendirmesi, hazırlandıktan sonra dosyalanıp 6 yıl boyunca kenara konulacak bir doküman değildir.
Alınan önlemler neticesinde risklerin son durumunun sürekli olarak güncellenmesi gerekir. İşyerinden, çalışandan veya dönemsel durumlardan ötürü ortaya çıkabilecek her türlü yeni tehlikenin belirlenmesi ve dokümanda değerlendirmesi, gerekliyse önlemlerin tekrar tespit edilmesi gerekir.
Bir işyerindeki tehlikelerin, risklerin, çalışma yöntem ve şekillerinin veya çevresel etkenlerin 6 yıl boyunca hiç değişmemesi mümkün olmadığına göre, hayatın olağan akışıyla risk değerlendirmesi sürekli olarak değişiklik göstermeli ve güncellenmelidir.
Dolayısıyla sadece dokümanın hazırlanması amacıyla tek seferde hizmet alımı durumunda, yönetici, geçecek 6 yıllık süredeki her türlü değişikliğin tespiti, değerlendirilmesi, önlemlerinin alınması ile yükümlü olacaktır ki, bu durumda dokümandaki değişiklik gerektiren durumlar için risk değerlendirmesi ekibini tekrar oluşturması gerekir.
Yönetmelikte doküman yenileme için verilen 6 yıllık süre en üst sınırdır ve her türlü değişiklik anbean mevcut dokümana işlenmiş olsa dahi baştan yenileme talep etmektedir.

SONUÇ
Görüldüğü üzere, apartmanda ya da sitede risk değerlendirmesi hazırlamak için asgari kriterler dahi, pratikte profesyonel bir yardımı zorunlu kılmaktadır.
Bu nedenle, apartman ve site yöneticilerinin ya süreklilik arz edecek şekilde profesyonellerden hizmet almalarını ya da (işveren vekilliği sorumluluğunun yanında iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimine ilişkin hukuki sorumlulukları da aldıklarının farkında olarak) gerekli eğitimleri tamamladıktan sonra bu işe girişmelerini tavsiye ediyoruz.
Ancak öyle ya da böyle, işveren sıfatını haiz olan bir kat malikleri kurulu bu risk değerlendirmesini yaptırmak zorundadır. Yalnızca risk değerlendirmesi için değil, aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği kurallarına tabi olmak için aranan tek kriter, TEK bir tane bile olsa, işçi çalıştırıyor olmaktır.
Haliyle eğer apartmanınızda ya da sitenizde bir adet bile olsa çalışanınız yoksa, risk değerlendirmesi yapmak ya da 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yükümlülükleri yerine getirmek zorunda olmadığınızı bilmelisiniz.
Apartmanlarda ve sitelerde risk değerlendirmesi ile ilgili sık sorulan sorular:
Apartmanlar hangi tehlike sınıfındadır?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılan “İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği”nin ekinde yer alan “İşyeri tehlike sınıfları listesi”nde 81.21.01-Binaların genel temizliği (daire, apartman, büro, fabrika, kurum, mağaza vb. her türlü binanın genel temizliği dâhil) faaliyetinin yürütüldüğü işyerleri “AZ TEHLİKELİ” olarak sınıflandırılmıştır.
Apartmanlarda risk değerlendirmesi zorunlu mu?
İşçi çalıştıran apartmanlarda risk değerlendirmesi zorunlu olup çalışanı olmayan apartmanlarda zorunlu değildir.
Merhaba .apartmanda 7 nci katta oturuyorum, üstüm teras.. ara sıra oturmak için kullanmak istiyorum .apartman yönetimi terası kilitleyebilirmi.
İzmir’deki 320 daireli bir sitede ocak ayında yapılan genel kurulda bir Temsilciler Kurulu oluşturuldu. Bu Kurul da, 3 kişilik “Yönetim Kurulu” ve 3 kişilik “Denetim Kurulu” seçimlerini yaptı. Ben kat maliki olarak Denetim Kurulu’na Başkan olarak seçildim, iki kişi de Bşk Yardımcısı olarak seçildiler.
Henüz kendi aramızda ilk toplantıyı yapmadık. Ancak aldığım duyuma göre, üye pozisyonunda olan hanım, “ben toplantılara katılmayacağım, eşimi göndereceğim” diyormuş. Böyle bir durumda kurul üyesi olan bir kişi, vekaletle başka birisini toplantılara gönderebilir mi? Birçok kaynakta araştırdım ama bulamadım. Ben buna itiraz mı etmeliyim? Eğer vekaletle gelecek kişiyle alınacak kararlar veya raporlar geçerli olur mu?
Lütfen bir yanıt verebilir misiniz? Teşekkürler.
Merhaba, bunun kesin cevabını bir yerde bulmanız çok zordur. Ancak kanaatimce; vekaletle denetim olmaz. Eğer kat maliki bizzat denetim faaliyetlerin iştirak edemeyecekse, bu görevi bırakması doğru olur.
Mustafa bey yanıtınız için teşekkür ederim.
İyi geceler, sağlıcakla kalınız.
Merhabalar ankarada 27 dairelik bir sitede kiraci olarak ikametgah ediyorum sitemizde merkezi pay ölcer sistemli ısinma var fakat 3 kasim olmasina ragmen kademeli olarak isitma sistemini devreye sokuyorlar yani aksam 21:00-00:00 arasi sabah 04:00-06:00 saatleei arasinda isitma yapiliyor oturdugumuz kisim kuzey cepheye baktigi icin gun icinde de surekli üsüyoruz ve isitma sisteminin faliyete gecmesini istiyoruz ama orta cephe ve diger cephe bu sekilde yansin istiyor evde 2aylik cocugumuz var ve bir kere hasta oldu isinma sisteminin tam zamanli yanmasi icin ne yapamamiz veya nereye sikayet etmeliyiz. Yonetici cogunluk kararina uyuyoruz diyor
Merhaba. Serkan bey, burada ortak bir karar alınmadıkça, ne yazık ki mağduriyetiniz devam eder. Merkezi ısıtmanın ne zaman ve nasıl yakılacağı konusunda kat malikleri kurulu bir karar almış olmalı ya da kat malikleri kurulunun verdiği yetkiye dayanarak yönetim bu süreleri belirliyor olmalı. O halde, hangi yöntem cari ise, bir şekilde sizin istediğiniz kararın kat maliklerince ya da yönetimce alınması gerekir. Alınmıyorsa, ancak olağanüstü toplantı talep edip bu konuyu kat malikleri kurulunda görüşmeniz mümkün olur.